Yeniden sevmeniz, aşka tekrardan yelken açabilmeniz için size sebepler vermek, sizleri aşkın zirvelerine çıkarmak isterdim elbette. Fakat bu benim elimde değil. Sizin elinizde olan bir durum.
Haklısınız, aşık olmak, birini sevmek, nasıl bir insanın elinde olabilir diyorsunuz. Evet, sizin elinizde.
Çünkü geçmişte yaşadıklarınızdan, çevrenizdeki insanların yaşanmışlığından, genellemelere takılıp, ön yargılı olduğunuz sürece, asla birini sevemez ve kalp ritminizi değiştiremezsiniz.
1. Geçmiş acınızı dibine kadar yaşayın.
Ne yaşamış olursanız olun, geçmişte nasıl ilişkileriniz olursa olsun, acı çekiyorsanız, acınızı dibine kadar yaşayın. Ağlamanız gerekiyorsa, ağlayın. Bir yerleri kırıp parçalamak istiyorsanız, parçalayın. İçinizde kopan fırtınaları dışa vurun. Acınızı iliklerinize kadar hissedip yaşadıktan sonra, küllerinizden nasıl doğduğunuzu, çok daha güçlü olduğunuzu hissedeceksiniz.
2. Kendinize değer verin.
Küllerinizden doğduktan sonra asla kendinizi işe yaramaz, değersiz ve görünmez hissetmeyin. Öyle değilsiniz çünkü. Her insan değerlidir ve her insan görünürdür. Görünmez olduğunuzu düşündüren, sizsiniz. Kendinize değer verin. Güzel ya da yakışıklısınız. İyi bir insansınız. Aynanın karşısına geçin ve kendinize iltifatlar edin. Şunu sor kendine, “Ben kendimi sevmiyorsam, başkası neden beni sevsin?”.
3. Çevrede olup bitenlere kulak asmayın.
Kendimizi değerli hissetmeye başladıysak eğer, çevremizdeki gereksiz kirliliklerden kurtulmanın zamanı geldi. İnsanlar ilişkilerinden bahsetmeyi çok severler. Her detayına kadar anlatırlar. Kulak asmayın. Özellikle ilişkisi berbat çiftleri dinlemeyin bile. Sakın bilinçaltınıza o yaşanan örnekleri yerleştirmeyin. Tecrübe çok önemli bir detay, fakat yaşanmışlıklardan etkilenmek çok farklı bir durum. İlerde sizin de böyle bir ilişkiniz olacak diye bir şey yok. Onun yaşadıklarını sen yaşayacaksın diye bir kural yok. Duy dinle ama sakın örnek alma!
4. Ön yargılarından kurtul.
Yakın çevren olsun ya da kendi ilişki geçmişin olsun, yaşadıkların senin için bir tecrübe. Yaşadın ve bitti. Aynısından bir daha yaşayacaksın diye bir durum yok. Tecrübe ve ön yargı çok farklı durumlar. Yaşarsın, üzülür acını çekersin. Bu seni bir adım atarken daha güçlü yapar. Eğer sana adım attırmıyorsa, bu ön yargıdır. Bunu aşmanın en iyi yolu her insanın bir olmadığını düşünmek. Kendine şu soruyu da sorabilirsin işin içinden çıkamazsan, “Karşıma çıkan insanlar, yaşadığı ilişki geçmişlerinden ya da çevresinde olanlardan etkilenip benim hakkımda ön yargılı olsa ne hissederim?”
5. Genellemelerden vazgeç.
Aşman gereken en büyük engellerden biride genellemelerdir. Ağzı olan konuşur. Her erkek aynıdır. Her kadın aynıdır diye. Değildir azizim, inanma. Her insan aynı değildir. Hala aşk için, sevmek için, bir ömür elini bırakmamaya söz verecek insanlarımız var. Azalmış olsak da varız. Sende onlardan biri isen eğer, senin hakkında genelleme yapılmasını asla istemezdin değil mi? Yapma. Karşına çıkan her insan bir diğeri ile aynı olacak diye bir kural yok. Evet, çok kötü bir çağda yaşıyoruz. Sevgisiz, aşksız, sadece çıkar ilişkileri üzerine dönen bir dünya olmaya başladık. Ama sen de genelleme zincirine katılırsan, gerçekten seven insanların değerini nasıl anlatabiliriz ön yargılı ve genelleme yapanlara? Nasıl çoğalırız, sende onlar gibi kalbini çürütür isen? İnan, sen gibi insanlar da var!
6. Kendine de, karşına çıkana da şans ver.
Dimdik ayaktayız, güçlüyüz, kendimizi seviyoruz. Ön yargı ve genellemelerden de kurtulduysak eğer, şimdi tek yapmamız gereken iplerimizi gevşetmek. Bırak, sıkma artık o ipleri. Akışına bırak. Ne kaybedeceksin ki? Sevilmekten ve sevmekten korkma. Bırak o an ne yaşanması gerekiyorsa yaşansın. Tecrübelerin, kendine güvenin ve değerin var. Bir daha zaten eski şeyleri yaşamaya ilk izin vermeyecek kişi sensin. Kalbini kilitleme, aç gönül kapılarını. Gönülden sevene, gerçekten hissedene, bir ömür elini bırakmayacak birine, evde yokmuş gibi davranmak ne kadar ayıp! Kendine de, hayatına girene de şans ver. Bırak zaman ne gösterecekse, o olsun.
Ben burada sana sabahtan akşama kadar bir şeyler anlatsam, yazsam, bir kulağından girer diğerinden çıkar. Ya da okur geçersin. “Bu ne ya!”, dersin. Hayat senin, dilediğini yapmak da özgürsün. Fakat ne ekersen, onu biçeceğini asla unutma! Ne yaşatır isen, aynısını ya da bir benzerini yaşayacağını asla ve asla unutma. Eden bulur, buluyor da.
Sevmek güzel şey. Sevin güzel insanlar. Sevmekten vazgeçmeyin. En önemlisi, meydanı şu yüreksizlere bırakıp, bizler gibi yürekten sevebilen, tuttuğu zaman o eli bırakmayacak insanlar olduğunu gösterin.
Aşk ve sevgi, cesaret işidir. Cesur olun! Aşktan korkmayın.
Kendinize de, karşınızdaki insana da değer verin. Genellemelere, ön yargılara takılıp, mutlu geçmesi gereken yarınlarınızı heba etmeyin. Hala sizin gibi insanların olduğunu bilmek size umut versin. Sizde üstünüze düşeni yapın. İliklerinize kadar gerçek aşkı yaşayın! İmrensin herkes, örnek alsın aşkınızı. Sıra sizde, şimdi siz umut verin aşktan sevgiden umudunu yitiren, yitirmeye başlamış olanlara!
Unutmamalısınız ki, hala gerçekten sevebilen, yüreği aşk için çarpan insanlar var!
Sevin, sevmekten vazgeçmeyin.
Sevgiyle kalın! OkuBeni.com
